İncelemekte olduğunuz: Bir Büyükelçinin Anıları Üçüncü Dünyadan
Bir Büyükelçinin Anıları Üçüncü Dünyadan
| Derleyen | |
|---|---|
| Redaksiyon | Hale Yıldırım |
| Çeviren | Arzu Melek Sancar |
| İç Sayfa Düzeni | Umut Tuna |
| ISBN | 978-625-96911-9-0 |
| Basım Tarihi | |
| Sayfa Sayısı | 194 |
| Yazar |
Mahmut Dikerdem |
| Yayıncı |
Yazılama Yayınevi |
| Diziler |
Yaşamın İçinden |
Birkaç önerimiz var...
-
Kurmaysız Dövüşen Devrimciler – 2.Baskı580,00 TLOrijinal fiyat: 580,00 TL.406,00 TLŞu andaki fiyat: 406,00 TL. -
Partimin Yolunda180,00 TLOrijinal fiyat: 180,00 TL.126,00 TLŞu andaki fiyat: 126,00 TL. -
Türkiye Komünist Partisi'nin Kuruluş DinamikleriParti Tarihi-1.Kitap300,00 TLOrijinal fiyat: 300,00 TL.210,00 TLŞu andaki fiyat: 210,00 TL. -
Yaşamak ve Ölmek Üstüne120,00 TLOrijinal fiyat: 120,00 TL.84,00 TLŞu andaki fiyat: 84,00 TL. -
3 Yılda 6 Tutukevinde12 Eylül Anıları180,00 TLOrijinal fiyat: 180,00 TL.126,00 TLŞu andaki fiyat: 126,00 TL.
Üçüncü Dünyadan
Üçüncü Dünya günümüzde uluslararası ilişkileri, emperyalizmi ve dünya ülkelerini düşünürken, sınıflandırmaya çalışırken artık unuttuğumuz, kimi zaman negatif bir anlamla, pejoratif bir biçimde kullandığımız bir anlamlandırma. Türkiye bir üçüncü dünya ülkesi mi sorusu hep tartışma konusu olmuştur ve çoğu kez sayısal göstergeler öyle dese de değildir diye cap verilmiştir. Okuyacağınız kitapta nedenlerine değiniliyor, çünkü Üçüncü Dünya siyasal bir sınıflandırmadır öncelikle.
Mahmut Dikerdem’in Üçüncü Dünya ülkelerinde, İran, Gana, Hindistan’da Büyükelçi olarak görev yaparken, Kıbrıs masasında çalışırken edindiği deneyimler, kendi çalışma ve tecrübesine, gözlemlerine dayanarak kaleme aldığı Üçüncü Dünyadan kitabının yeni baskısını aklımızda günümüze dair sorular ve sorunlar, Filistin, Suriye, İran’ı, İsrail ABD ve Türkiye’yi, dünyanın diğer bölgelerindeki yoksul ve ezilen halkları ve dünya dengelerini izleyerek, daha da önemlisi çözümler üzerine düşüncelerle sizlerle paylaşıyoruz.
1955 yılında Endonezya’da düzenlenen Bandung Konferansı’nın 70.Yılında Üçüncü Dünyayı ve Bağlantısızlar hareketini yeniden düşünmek üzere, iyi okumalar diliyoruz.
(Arka kapak yazısı)
220,00 TL Orijinal fiyat: 220,00 TL.154,00 TLŞu andaki fiyat: 154,00 TL.
Mahmut Dikerdem
Mahmut Şerafettin Dikerdem
1916 yılında İstanbul’da doğan Mahmut Şerafettin Dikerdem Galatasaray Lisesi’ni ve Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. 1939 yılında Dışişleri Bakanlığı’nda meslek memuru olarak göreve başladı, 1942’de Hariciyede ilk dış görevini aldı, aynı yıl Cenevre’de Devletler Hukuku alanında doktora çalışması hazırladı. 1943-46 arasında Bern Elçiliğinde İkinci Kâtiplik, 1950 yılında Kahire’de Başkâtiplik ve Müsteşarlık yaptı. 37 yıl boyunca Dışişlerinin çeşitli kademelerinde görevlerde bulundu. 1955 yılında Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu ve Kıbrıs Dairesi Genel Müdürü olarak çalıştı. 1957 yılında Ürdün’e, 1959 yılı sonlarında Tahran’a Büyükelçi olarak atandı. 27 Mayıs 1960’dan sonra merkez emrinde dört yıl geçirdi. Daha sonra 1964’te Gana’ya ve 1968’de Hindistan’a Büyükelçi olarak atandı. Bu görevden Ankara’ya dönüşünden sonra 1976 yılında Dışişleri Bakanlığı Merkez Yüksek Danışmanı görevinde iken emekli oldu. Kariyerinin 14 yılını Üçüncü Dünya ülkelerinde büyükelçilik ve elçilik müsteşarlığı görevlerinde geçiren Mahmut Dikerdem emekli olduktan sonra yaşamının belki de en üretken olduğu, severek çalıştığı yıllarını barış mücadelesi ile doldurdu. 3 Nisan 1977’de yapılan geniş toplantının ardından 4 Nisan’da Türkiye Barış Komitesi Derneği’nin kuruluşundan itibaren üç dönem boyunca unutulmaz Genel Başkanı olarak çalıştı. 1980 yılında Dünya Barış Konseyi’nin Başkanlık Konseyi’ne seçildi. Bu konseye Nâzım Hikmet’ten sonra Türkiye’den seçilen ikinci kişi oldu. 12 Eylül’ün hemen öncesinde, İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı kararıyla 5 Eylül 1980’de Türkiye Barış Komitesi Derneği çalışmaları durduruldu. 1982’de Sıkıyönetim Savcısı tarafından Barış Derneği hakkında açılan davada yargılandı, 24 Şubat 1982 günü toplanan mahkemede alınan tutuklama kararıyla hapis yattı. O dönemin aydınları gibi Selimiye Kışlası’na götürüldü ve Barış Derneği tutuklularıyla birlikte Maltepe askeri cezaevine yollandı. Burada nazik, ölçülü, zaman zaman neşeli, ama düşünceli Dikerdem bir de ciddi bir hastalıkla mücadele etmek durumunda kaldı. Temmuz ayında prostat kanseri teşhisi konan Mahmut Bey bu sürecin bütününü hem askeri mahkeme, sorgular ve savunma çabaları içinde ve hem de hastalıkla uğraşarak geçirdi. Mücadele arkadaşlarından yaşça daha büyük ve deneyimli emekli büyükelçi 30 yıl hapis cezası istemiyle yargılandığı davaya bu koşullarda katıldı, askeri savcı karşısında inadına ayakta durarak siyasi bir savunma yaptı.
Mahmut Dikerdem 1986’da dava sürecinde Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi Sosyalist Grubu tarafından Nobel barış ödülüne aday gösterildi, ama ödül siyah bir rahibe verildi. Ödülü alan kişi “Bu ödülün bana verilmesi ırkçılığa karşı mücadele ile komünizme karşı mücadelenin eşanlamlı olduğunu gösteren siyasal bir mesajdır.” diyor. Dikerdem bunun üzerine oğluna, “nasıl, iyi mi” diye soruyor... “Cumhuriyet’te çıkan haberi okuyunca, Nobel’in bana ya da bize verilmeyeceğini biliyordum.” Ona göre aday gösterilmeleri bile büyük olaydır. “Her neyse, zaten ödül kazanmak söz konusu değil (hele o ödül Begin’lere, Walesa’lara verilmişse; önemli olan, ciddi ve büyük uluslararası kuruluş ve şahsiyetlerin adaylığımı önermeleri idi. Bu da büyük ölçüde gerçekleşti sayılır.) Barış Derneği davası uzar, ikinci bir dava daha açılır, bu iki dava birleştirilir. Bu davanın sonucu sanıklar açısından çok belirleyici olmamış, çünkü hem bu süreçte kamu vicdanında zaten aklanmışlar, hem de mahkemece çarptırıldıkları cezaları peşinen çekmişlerdir.
Mahmut Bey ikinci tutukluluk süresini Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde tedavi görerek geçirmiş, bu arada 1987 yılında Dünya Sendikalar Federasyonu onu Unesco Barış Ödülü’ne aday göstermiştir. Tutukluluğu kaldırıldıktan sonra tedavisine evinde devam edilir. 1991 yılında TCK’nın 141. Maddesinin kaldırılması sonucu dava yok sayılır, ama Barış Komitesi Derneği kapatılmış olur. Bu dönem uluslararası siyasette büyük değişikliklerin ortaya çıktığı, sosyalizmin, Sovyetler Birliği ve sosyalist sistemin tartışıldığı, “duvarların yıkıldığı” bir dönemdir. Mahmut Dikerdem bu süreci tehlikeli bir biçimde sosyalizmden tavizler koparma ve teslim alma çabası olarak değerlendirir. Bu konudaki görüşlerini Şubat 1990’da Tüm Korotiçlere Açık Mektup başlıklı yazısında dile getirir. Mahmut Dikerdem hastalığının ağırlaşması sonucunda 3 Ekim 1993’te yaşamını yitirir. Vasiyeti üzerine Söğütlüçeşme’den işçilerin elleri üzerinde, alkışlarla sonsuzluğa uğurlanır
| Derleyen | |
|---|---|
| Redaksiyon | Hale Yıldırım |
| Çeviren | Arzu Melek Sancar |
| İç Sayfa Düzeni | Umut Tuna |
| ISBN | 978-625-96911-9-0 |
| Basım Tarihi | |
| Sayfa Sayısı | 194 |
| Yazar |
Mahmut Dikerdem |
| Yayıncı |
Yazılama Yayınevi |
| Diziler |
Yaşamın İçinden |
Birkaç önerimiz var...
3 Yılda 6 Tutukevinde 12 Eylül Anıları
Geriye Dönüp Baktığımda
Stalin’i Anlamak (9.Baskı)
Yaşamak ve Ölmek Üstüne
Karanlığın Katlettiği Bir Bilim İnsanı: Necdet Bulut