Mısır 1950’li ve 1960’lı yıllarda Bağlantısızlık Hareketi içinde güçlü ve kişilikli bir konum geliştirmişti. Arap milliyetçiliğinin taşıyıcılığını üstlenen Nasır’ın Mısır’ı, emperyalist-kapitalist sistemle sosyalist sistem arasında, tartışmasız biçimde ikinciye daha yakın, bağımsızlıkçı bir seçeneği kurmayı denedi. Arap-İsrail çatışmasının gölgesinde kalan bu deneme Nasır sonrasında tasfiye edilecek ve Mısır, siyaset düzleminde Amerikancı, toplumsal dokuda ise İslamcı bir karanlığa savrulacaktı.
Birinci basımı 2004 yılında yapılan bu çalışmanın yeniden ele alınmasına yanı başımızdaki coğrafyanın 2011’de alt üst olması vesile oluşturdu. Ayaklanma dalgasını daha iyi anlayabilmek için kaynak arayışına giren Türkiyeli okur dilimizde konuyla ilgili yazının kısıtlılığı karşısında şaşkınlığa düşmüş olmalıdır. Gözden geçirilen ve 2011 gelişmelerini ele alan bir önsözün eklenmesiyle hazırlanan bu ikinci basımın, Mısır başta olmak üzere Arap Ortadoğusu’nun bugününü anlamak isteyenlere anlamlı bir tarihsel arka plan desteği sunacağını düşünüyoruz.